30 Nisan 2008 Çarşamba

2- Bakara Suresi

Sure Hakkında Bilgi

Bakara, inek demektir. Sure bu adını, 67-71 ayetleri arasında geçen "bakara" kelimesinden alır. Bu ayetler, Yahudilerin sığırı öldürmeleri emredildikten sonraki tavırlarını anlatmaktadır. 286 ayetten oluşmaktadır ve Kur'an'ın en uzun suresidir. Kur'an'ın 1/12'sini Bakara suresi oluşturur.

Surenin temel konuları

İman, ibadet, ahlak ve İslam hukuku ile ilgili pek çok hüküm bulunmaktadır.Surede temel olarak; Kur'an'ın eşsizliği, Yüce Allah'a inanıp ona kulluk etmenin önemi ve lüzumu,Mümin, kafir ve münafıkların özellikleri, Hz. Adem'in yaratılışı, İblis'in Hz. Adem'in yaratılışına tepkisi,İsrailoğullarının ibret dolu hikayeleri,İman esasları,Ehl-i Kitab'ın ve müşriklerin durumu,Dinin ve peygamberlerin kaynağı,Hz.Muhammed’e bağlılığın önemi,Cihadın fazileti,Hukuki hükümler: kısas, vasiyet, oruç, namaz, hac, umre, içki, kumar, sadaka, yemin, evlenme, boşanma, emzirme, nafaka, faiz, alış veriş ve borç alıp verme ile ilgili hükümler.

Surenin temel mesajları

Kur'an'ı kendine rehber edinen, gayba, ahrete,ilahî kitaplara inanan, namazı kılan, Allah yolunda harcamada bulunan kişiler müminlerdir ve onlar kurtuluş bulmuşlardır.

İnkarcı kafirlerin gerçeğe kulakları tıkanmıştır. Onlar asla hakikati görmez ve anlamazlar. Onlara büyük azap vardır.

Kur'an, Allah kelamı en büyük mucizedir; onun bir suresinin benzerini dahi meydana getirmek mümkün değildir. Kur'an'ı sadece sapkın düşünce içerisinde olanlar kabullenmezler. Yüce Allah, ibret almaları ve anlamaları için Kur'an'da insanlara birçok öğütler verir.

Kendilerine pek çok nimetler verilmiş olan İsrailoğulları sık sık Allah'a ve peygamberlerine isyan etmiş bir topluluktur. İsyanları yüzünden Allah onları cezalandırmıştır. Onların durumlarından ibret almak gerekir.

Allah'a ve ahiret gününe inanmayan kafirler uzun yaşamak isterler. Ömürlerinin uzatılması onları azaptan kurtarmaz.

Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail ve Mikail'e düşman olan kafirlerin Allah da düşmanıdır.

Müslümanlar, Hz. Peygamber'e karşı nazik, saygılı ve edepli olmalıdırlar.

Allah'ın mescitlerinde ibadet edilmesini engelleyen ve bunların harap olmasına çalışanlar zalimlere fırsat verilmemelidir.

Allah, Hıristiyanların ve müşriklerin iddia ettikleri gibi çocuk edinmemiştir. Zira evrendeki her şey onundur. O, dilediğini yapma gücüne sahiptir.

Peygamber sadece bir uyarıcıdır. O, cehennemlik inkârcılardan sorumlu değildir.

Ahirette kimse kimseye yardım edemeyecek, orada hiçbir mazeret ve fidye kabul edilmeyecektir.

Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail'in inşa ettiği Kabe, Yüce Allah tarafından inananlara sevap kazandıracak bir toplantı ve güven yeri kılınmıştır; Müslümanların değişmez kıblesi de Kabe'dir.

Allah katında gerçek din İslam'dır. Hz. İbrahim ve onun soyundan gelen İsmail, İshak ve Yakup da birer Müslüman'dır. Onlar, Yahudilerin ve Hıristiyanların iddia ettikleri gibi Yahudi veya Hıristiyan değildirler.

Müminler, sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım istemelidirler.

Allah yolunda öldürülenler ölü değil, şehittir. Yüce Allah, inananları zaman zaman korku, açlık, ölüm, mal ve ürün kaybı gibi bir takım acı ve felaketlerle imtihan eder. Müminler bunun bilincinde olarak sabretmelidirler. Sabredenler ilahî rahmet ve mağfireti kazanacaklardır.

Evrenin yaratılışında, bir takım tabiat olaylarında aklını kullananlar için Yüce Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır, Allah'a ortak koşmaktan, ondan başka veli edinmekten kaçınmak gerekir.

Hayati tehlike anında az miktarı hariç, leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanların etini yemek haramdır. Kişi, helal ve temiz şeyleri yemeli, şeytanın yolundan uzak durmalıdır.

Allah'a, ahirete, meleklere, Kur'an'a ve peygambere inanmak, sevdiği malından ihtiyaç sahiplerine vermek, namaz kılmak, zekat vermek, antlaşmaya sadık kalmak ve her zaman sabırlı olmak, müminin özellikleridir. Doğru yolda bulunmanın ve muttaki olmanın gerekleri bunlardır. Bu özellikleri taşıyan ve doğru yol üzere olan muttakilerin ahiretteki yurdu cennettir.

Kısas farzdır.

Meşru vasiyete uymak gerekir.

Ramazan ayında oruç tutmak Allah'ın emridir.

Hırsızlık, gasp, kumar gibi meşru olmayan yollardan para kazanarak başkasının hakkını üzerine geçirmek ve rüşvet haramdır.

Müslümanlar, kendileriyle savaşanlara karşı savaşmalı, onlara misliyle mukabele etmeli ve savaş için gerekli harcamaları yaparak savaşa en iyi şekilde hazır olmalıdırlar.

İmkanı olanlar için hac görevi farzdır.

Mümin, hem dünya ve hem de ahiret güzelliğini istemelidir.

İçki ve kumar haramdır.

Allah rızası için yoksullara sadaka verilmeli, yetimlerin hakları korunmalıdır.

Bir Müslümanın bir müşrikle evlenmesi söz konusu olmamalıdır.

Adet halindeki bir kadınla cinsel ilişkide bulunmak haramdır.

Gelişigüzel, sık sık yemin etmekten sakınılmalıdır. İyi ve güzel bir işi yapmamak için yemin edilmemelidir. Edilen yemin bozulmalı ve kefareti verilmelidir.

Boşama, kısa süreli ayrılığa karar verme, çocuğun emzirilmesi ve erkeğin nafaka yükümlülüğü belirli kurallara bağlıdır.

Her ne şartta olursa olsun namaz terk edilmemeli, mutlaka kılınmalıdır.

Dinde zorlama yoktur, kimse Müslüman olmaya zorlanamaz.

Allah yolunda mallarını harcayanlara Allah kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir. O her şeyi bilir.
Yapılan iyiliğin, gösteriş için değil, Allah rızası için yapılması ve başa kakılmaması gerekir.

İffetinden dolayı isteyemeyen yoksullara dikkat edilmeli, özellikle onlara yardım edilmelidir.

Yardım, haysiyet kırıcı olmamak şartıyla, gizli olduğu kadar açıktan da yapılabilir.

Faizin her türlüsü haram kılınmıştır. Tefecilik yapanlar Allah'a ve Elçisine savaş açmış sayılırlar ve şiddetle cezalandırılmayı hak ederler.

Alacaklı borçluya kolaylık göstermelidir. Gerektiğinde alacağından vazgeçmelidir. Böyle davrananlara Allah karşılığını verir.

Borçların kayda geçirilmesi ve delillendirilmesi gerekir.

Allah, kimseyi gücünün üstünde bir davranışla yükümlü tutmaz; herkes iyi ya da kötü ne yaparsa kendisi için yapmış olur.